Forex hakkındaki yorumlara genel anlamda bakıldığında, piyasanın kazanç açısından büyük avantajlara sahip olduğu gibi yüksek riski nedeniyle de oldukça tehlikeli bir piyasa olduğundan bahsedilmektedir. Finans piyasalarının en temel kavramlarından biri olan “Risk arttıkça getiri imkanı da artar” sözü ile birlikte riskin büyüklüğü tersi tarafta kayıplarında büyük olmasını beraberinde getirmektedir.
Dünya finans piyasalarında Forex işlemlerine geri dönüp baktığımızda, piyasaların esas gelişimi Bretton Woods anlaşmasına kadar geri gitmektedir. Uluslararası para anlaşması ile uluslararası ödemelerde kullanılacak yeni sistemde, ülke paraları için sabit kur esası benimsenmiş ve bu anlaşmaya katılım sağlayan her ülkenin parasının değerinin dolar esas alınarak saptanması kabul edilmiştir. Dolar ayrıca Altın Ons’a karşı dönüştürülebilir olmuştur. Ancak bu sistem 1971 yılına kadar devam edebilmiştir. Serbest kur sistemine geçen ülke para birimlerinde fiyatların arz-talep dengesine göre dalgalanmalarına bırakılmasıyla birlikte döviz piyasaları daha etkin bir şekilde çalışmaya başlamıştır. Uzun yıllardan bu yana bireysel yatırımcılardan daha ziyade kurumsal yatırımcıların yer aldığı piyasaya erişim, teknolojinin gelişimiyle birlikte, 2000’li yıllardan sonra sokaktaki en küçük yatırımcıya dahi ulaşma imkanı sağlamıştır.
Döviz piyasalarında bir ülkenin parasının ileri ki bir zaman diliminde değerlenip değerlenmeyeceği konusu dünyada tahmini en zor yapılan konuların başında gelmektedir. Bir ülkenin para biriminin diğer ülke para birimine karşı olan değeri çok çeşitli sebeplerden dolayı değişkenlik göstermektedir. Bu sebeplerin en başında önceden öngörülemeyen doğal afetlerin yanı sıra, ülkeler arası siyasi-politik gelişmeler ve ekonomi politikaları oluşturmaktadır. Bu hızlı değişimler piyasalarda fiyatlamalarda ani değişkenlik göstermesine sebebiyet vermektedir. Bu ani trend değişimlerini önceden öngörmek hem zor olduğu gibi sürekli doğru trendlerde kalmak bir hayli yorucudur. Dolayısıyla fiyat yönünün tahminini sürekli olarak doğru öngörebilmek ise döviz piyasalarında işlem yapan yatırımcılar için Forex’i dünyanın en zor piyasası konumuna getirmiştir.
Dünya’nın en zor piyasasında kaybedenlerin sayısı kazananlardan oldukça fazla bir oranda olsa dahi, her daim bu piyasada para kazanmak için gelen yatırımcı adayları son yıllarda giderek artış göstermeye devam etmektedir. Gerek görsel basında gerekse de yazılı basında Forex piyasasında her ne kadar olumsuz bir çok yorum yapılsa da Forex piyasasının diğer piyasalara nazaran sunduğu önemli avantajları bu piyasaya olan ilgili arttırmaya devam ettiriyor.
Kayıplarından dolayı forex hakkında olumsuz yorumlar yapılsa dahi, diğer piyasalara nazaran forex’te kısa sürelerde hızlı elde edilebilen kazançlar ve piyasanın şart ve koşullarının diğer piyasalarla kıyasladığında çok daha avantajı olması, yatırımcıları her daim cezbetmektedir. Her ne kadar kazanç kayıp oranları kazananların sürekli olarak aleyhine olsa dahi, forex piyasasını yenebilmek bir o kadar zor ama bazende çok basittir. Piyasayı yön açısından kısa vadede tahmin etmek zor olabilir ama uzun vadeli döviz yatırımcıları kısa vadeden ziyade uzun vadel bakış açısıyla büyük resmi analiz etmeyi ve büyük resim yatırımcısı olmayı tercih ederler. Aslında en küçük yatırımcıdan en büyük kurumsal yatırımcılara kadar uzun vadeli trendleri çoğu zaman tahmin ve öngörebilme yeteneğimiz oldukça gelişmiş durumdadır. Ancak iş ne zaman kısa vadeli al-satlara geldiğinde, kafalar karışır ve hızlı kazanç hırsına yenik düşeriz. Forex piyasası kaldıraçlı bir piyasa olduğundan dolayı kaldıraçın şuursuz derecede kullanılması agresif kazançları getirebildiği gibi kayıpları da getirmektedir. Ancak piyasaya çok yeni giren katılımcıların genellikle tecrübesiz olması ve yeterli derecede eğitim ve trading deneyimi yoksunu olması, bu grubun sürekli olarak para kaybetmesine neden olmaktadır. Kaldıraç, piyasanın en önemli riskli avantajı olarak görülmektedir. Ancak bu önemli avantajı kazanca çevirebilmek ancak ve ancak hırslardan yoksun, duygulardan arınmış, stratejik düşünebilen, analitik analiz yapabilen bilinçli yatırımcı olma kazanımlarıyla elde edilebilir bir durumdur. Kaybetmek yatırımcının her ne kadar elinde ise bu piyasayı sürekli olarak yenebilmek ve kazanabilmek yine yatırımcının elindedir. Türk yatırımcısı genellikle armut piş ağzıma düş misali yıllar boyu borsada tüyo, forex’te copy trade tarzı hazır kaynaklardan yararlanma arayışı içerisine girmiştir. Halbuki hazır bilgi ile kazanç sağlama bu piyasaların doğasına terstir. Piyasanın avantajını lehinize çevirmek ve kazanmayı öğrenmek sadece sizin elinizdedir.