Forex piyasasının küresel ve likit bir piyasa olması, 1’e 10 veren kaldıraç sistemi, çift yönlü işlem ve emtialara yatırım gibi özelliklerinin bulunması bu yatırım aracına talebi hızlı bir şekilde arttırdı. Talep arttıkça yükselen işlem hacmi, yatırımcılara geniş avantajlar sağladı. Dünya üzerindeki yatırımcılar manipüle edilemeyen bu piyasaya sadık kalarak, internet üzerinde para kazanmanın kolaylığı ile tanıştı. Türk yatırımcılar için de aynı süreçler geçerliydi. Fakat yine de 2011 yılına kadar bir denetlemeye tabi olmayan forex piyasası için soru işaretleri vardı.
SPK Öncesinde Forex
Forex’in resmi olarak denetlenmeyen bir yatırım şekli olması, bazı yatırımcıların aklında soru işaretleri oluşturuyordu. Bu durum gayet normaldi çünkü SPK (Sermaye Piyasası Kurulu) denetimleri öncesinde Türkiye’de yatırımcılar yurtdışı bağlantılı aracı kurumlarda işlem yapabiliyorlardı. Bu durum “Türkiye’de işlem gören Forex yasal mı? Paramı nasıl çekerim? Yatırımlara zarar veren bir durum olduğunda kime başvurabilirim?” gibi haklı soruları akıllara getiriyordu. 2011 yılında forex piyasasını denetimi altına alan SPK, bu sorulara noktayı koydu. Peki, SPK’nın devreye girmesi yatırımlara ve yatırımcıya nasıl avantajlar sağladı?
SPK’nın Forex Piyasasına Güven Veren Etkisi
SPK’nın forex piyasası ile ilişkisi, forex’in yasal bir piyasa olduğunu kanıtladı. Yapılan düzenlemeler ve resmi gazetede yayınlanan tebliğler sonrasında forex piyasasına olan talep hacim kazandı. SPK denetimlerinin en önemli etkisi aracı kurumlar açısından oldu. SPK belirlediği şartlara uyum sağlayan forex aracı kurumlara lisans belgesi verdi. SPK lisansı almaya hak kazanamayan aracı kurumların da faaliyetleri durduruldu. Böylece SPK belgeli aracı kurumlar, yatırımcıya kuşku duymadan yatırım yapma imkânı sağladı. SPK’nın yatırımcıya verdiği bir diğer avantaj ise TakasBank oldu. Yatırımcının teminatları devletin saklama bankası olan TakasBank’ta muhafaza edilmeye başlandı. Ayrıca kaldıraç oranı belirlenmesi de SPK’nın denetimine giren yararlı işlemlerden oldu. Bu yolla kaldıraç oranı 1/10 olarak belirlendi ve yatırımcının işlem riskleri sınırlandırılmış oldu.
En nihayetinde yatırımcının güvenli bir şekilde işlem yapmasını ve bunun için prosedürler geliştirilmesini sağlayan SPK, yatırımların yasallığını garanti altına aldı ve akıldaki soru işaretlerinin giderilmesi noktasında yatırımcıya güven verdi. Sermaye Piyasası Kurulunu’nun (SPK) lisans yetki belgesi verdiği aracı kurumlara Sermaye Piyasası Kurulu’nun internet sitesinden ulaşabilirsiniz.