Share This Article
Son yılların en fazla işlem hacmine ve yatırımcıya sunduğu karlı ve hızlı işlem seçenekleriyle oldukça popüler hale gelen Forex tarihi aslında oldukça eskiye dayanıyor…
Forex Piyasasının Temelleri Atılıyor
Birbiriyle aynı değere sahip malların değiş tokuşuna takas denir. Foreign Exchange – Döviz değiş tokuşu anlamından gelen Forex piyasasının temelleri ise dünyada ilk kez takas ekonomisinin geliştiği dönemde ortaya çıktı.
Takas ekonomisinin geçerli olduğu zamanlarda bir mala, o malın değeriyle eş görülen başka bir malla değiş tokuş yapılarak sahip olunabilirken bir süre sonra para icat edilmiş ve malların değeri paranın değeriyle ölçülebilir oldu.
Ancak zamanla bir sorun ortaya çıktı. Ülkeler arası yapılan para ticareti, ülkelerin para birimlerinin birbirleri karşısında bir değeri olması gerekliliğini ortaya çıkardı ve bu durum Bretton Woods Anlaşması’nın imzalanmasına sebep oldu.
Bretton Woods Anlaşması
2. Dünya Savaşı sonunda “Birleşmiş Milletler Para ve Finans Konferansı” adı altında Amerika, İngiltere ve Fransa başta olmak üzere 44 ülkeden 730 delege toplandı. Dünya çapında yaşanan savaşlardan dolayı harabeye dönen Avrupa şehirlerinin yerine Amerika’daki New Hampshire’ın Bretton Woods beldesi buluşma için en uygun yer olarak belirlendi. Bu büyük toplantıda ilk amaç dünya çapında yeni bir ekonomik düzen oluşturmak ve ülkelerin ekonomilerini toparlamaktı. Buluşmada ilk olarak sabit kur esası belirlendi ve Uluslar arası Para Fonu(IMF) ile Dünya Bankası’nın kurulmasına karar verildi. Ardından anlaşmada yer alan ülkelerin ulusal para birimi Altın fiyatlarına sabitlendi ve Amerikan Doları’na göre değerlenmeye başladı. Yani Dolar, Altın ile dönüştürülebilir tek ulusal para birimi oldu. 1 Ons Altın 35 Dolara, 1 Dolar ise 0,8887 gr. Altın olarak belirlendi. Parasal şokların yaşandığı durumlarda herhangi bir ülkeye parasının Dolar karşısındaki değerini değiştirme olanağı sağlandı. Öngörülen devalüasyon ve revalüasyon oranları %10 ile sınırlandırıldı. Bu anlaşma özellikle Avrupa ve Japonya’da ekonominin toparlanması açısından başarı oldu. Bu esaslar 1971 yılına kadar sürdü. Ardından Smithsonian Anlaşması imzalandı.
Avrupa Dolardan Kurtulmaya Çalışıyor
Para birimleri için dalgalı bir band aralığına izin veren Smithsonian Anlaşması, 1971 yılında imzalandı. Amaç, Avrupa’nın Dolardan daha bağımsız hale gelme isteğiydi. Anlaşma özellikle döviz kurlarının Bretton Woods sisteminden daha geniş aralıkta dalgalanmasına olanak veriyordu. Döviz fiyatlarının kararlaştırılan paritelerde aşağı ve yukarı yönlü olmak üzere en çok %4,5 oranında dalgalanmasına izin verildi. Gelişmiş ülkeler dolara bağlı sabit kur sisteminden vazgeçtiler ve döviz kurlarının piyasa tarafından belirlendiği serbest kur rejimine geçilmiştir. Sonuç olarak, bugünün Forex piyasasını oluşturan Serbest Dalgalı Kur Sistemi ortaya çıktı.
İnternet Çağı
90’lı yıllara gelindiğinde Serbest Dalgalı Kur Sistemi sayesinde döviz piyasaları hiç olmadığı kadar hareketlendi. Daha önceleri döviz değiş tokuşu yapmak ve doğru fiyata ulaşabilmek için aracı kullanılırken, internetin hayatımıza girmesiyle, insanlar kendi başlarına piyasalarda alım-satım yapabilmeye başladı.
Ocak 1999’da;
Euro ilk kez Avrupa Para Birimi (ECU) olarak piyasaya sunuldu.
11 Avrupa Birliği ülkesi ulusal para değerlerini Euro’ya oranla sabit tutma kararı aldı.
Avrupa Merkez Bankası (AMB) Avrupa Birliği için döviz politikasını hayata geçiren kurum haline geldi.
Bu gibi etkenlerin hepsi dünyada Forex gibi para birimlerinin değer kaybını önleyecek ve ticaretini kolaylaştıracak bir piyasa ortamına yönelmesine sebep oldu. Bu ihtiyaç dünyada olduğu gibi Türkiye’de de özellikle 2000’li yıllardan sonra ortaya çıktı. TL’nin değer kayıplarına karşı geliri ve tasarrufları koruma amacıyla yapılan altın ve döviz alım satım işlemleriyle Forex işlemleri popüler hale geldi. Günümüzde dünya çapında günlük 5.5 trilyon işlem hacmine sahip olan Forex, birçok yatırımcının yüzünü güldürmeye devam ediyor.