Share This Article
Günümüzde Türev Ürünler 3 ana amaç için kullanılmaktadır. Birincisi Riskten Korunma, ikincisi Spekülasyon, üçüncüsü ise Arbitrajdır. Türev Ürünler, aslen spot piyasalarda işlem gören varlıklardan türetilerek piyasalarda ki faiz, kur ve fiyat riskini azaltmak veya tamamen ortadan kaldırmak amacıyla kullanılmaktadır. Türev ürünlerin fiyatları, dayanak varlığı spot piyasada ki menkul kıymet ürün fiyatına bağlı olarak belirlenen finansal araçlardır. Tarih boyunca türev ürünler fiyat dalgalanmalarına karşı riskten korunma ve gelecekte fiyatların ne olacağına dair tahminler ile spekülasyon yapılmasına yönelik kullanılmıştır. Dilerseniz bu üç kullanım amacını biraz daha detaylı olarak inceleyelim.
Riskten Korunma
Riskten Korunmanın bir diğer ismi ise tanım olarak Hedging olarak adlandırılmaktadır. Riskten korunma etkin bir risk yönetimi ile gerçekleştirilir. Risk, gelecekte beklenmeyen, tahminlerin çok ötesinde öngörülemeyen olayların sonucunda muhtemel kayıpları bertaraf edilmesi amacıyla ölçümü yapılan değişkenlerdir. Risk kısmi olarak veya tüm bilinmeyenlerin bilinmesiyle tamamen ortadan kaldırılabilir.
Hedging işlemleri için en iyi örneklemeler vadeli işlem ve türev ürün piyasalarında korunma amaçlı işlem yapan ithalatçıları ve ihracatçıları gösterebiliriz. Vadeli işlem sözleşmelerinde alıcı taraf olarak korunma işlemi yapan ithalatçılar ile satıcı taraf olarak korunma işlemi yapan ihracatçılar karşı karşıya gelerek bir piyasanın meydana gelmesinde zemin oluşturabilirler.
Bir ihracatçının bugün itibari ile malını sattığını ve 2 ay sonra parasını alacağını varsayalım. Eğer 2 ay sonra döviz kuru TL karşısında geriler ise ihracatçı parasını tahsil ettiği gün eline daha az Türk Lirası geçecektir. Döviz riskini ortadan kaldırmak isteyen ihracatçı, malını sattığı gün alacağı kadar miktara denk gelecek vadeli işlem borsalarından veya tezgah üstü türev ürün döviz sözleşmesini satarak kur riskini ortadan kaldıracaktır. Spot piyasada döviz kurunun TL karşısındaki değer kaybı ile yazılan zarar karşılığında, ihracatçı finansal piyasalarda ki sattığı döviz sözleşmesinden elde edeceği kâr ile zararını karşılayacaktır. Aynı benzer örneği tersine çevirerek ithalatçı içinde uygulayabiliriz. Bir ithalatçı bugün itibariyle mal siparişi verdiğini ve 2 ay sonra döviz ödemesi olduğunu varsayalım. Eğer 2 ay sonra döviz kuru TL karşısında yükselir ise ithalatçı ödeme yapacağı gün elinde daha fazla Türk Lirası olması gerekecektir. Döviz riskini ortadan kaldırmak isteyen ithalatçı, mal siparişi verdiği gün döviz kurunu sabitleyebilir. Ödeme yapacağı miktar kadar vadeli işlem döviz sözleşmesine alım yaparak fiyatların yükselişine pozisyon açabilir. Bu durumda spot piyasada değer kaybeden TL’ye karşılık döviz fiyatları yükseldiğinden dolayı finansal piyasalardaki elde ettiği kar, spot piyasada ödemeye yapacağı zararı kapatacaktır.
Spekülasyon
Spekülasyon, fiyatların gelecekteki seyrini tahmin etmek için yapılan bir öngörüdür. Bu öngörüde ana amaç para kazanmaktır. Türev ürünleri kullanarak spekülasyon yapan bir çok yatırımcı bu piyasalara fiyatların değişimlerinden para kazanmak amacıyla gelmektedir. Bu talep aynı zamanda piyasanın likiditesini arttıran en önemli faktörlerin başında gelmektedir. Bir çok yatırımcı düz pozisyon tutarak fiyatların yönü için spekülasyon yapar. Öngörüsü ve tahmini doğru olan yatırımcı bu bahisten para kazanır. Fiyatların işlem yönünün tersine gitmesi ise yatırımcıya para kaybettirir.
Arbitraj
Aslında tüm türev ürünlerin fiyatlandırılmasının temelinde, arbitraja olanak vermeyecek şekilde belirlenmesidir. Ancak bazı durumlarda farklı piyasalarda aynı menkul kıymet için farklı fiyatlar oluşabilir. Bu durum piyasaya arbitrajcıların devreye girmesiyle düzelir.Yani menkul kıymetin ucuz olduğu piyasadan alınır ve daha pahalı olduğu piyasadan aynı menkul kıymet satılır. Böylelikle piyasadaki bir dengesiz fiyatlama düzeltilmiş olunur. Arbitrajda esas önemli olan satış fiyatı ile alış fiyatı arasındaki pozitif farkın kâr olarak arbitrajcıya kalmasıdır. Örnek olarak farklı piyasada işlem gören Altın fiyatını gösterebiliriz. ABD Vadeli işlem Globex borsasında işlem gören Comex Altın sözleşmesi ile Borsa İstanbul bünyesinde VİOP’da işlem gören Altın kontratında fiyat farklılığı oluşması durumunda arbitrajcılar hemen devreye girebilir. Günümüz teknolojisinde ve işlem mekanizmasında aynı ürün farklı borsalarda işlem görse dahi bu tip arbitraj olanaklarına rastlamak pek azdır.
Ancak şu tipte bir arbitraj örneğine piyasada daha sık rastlanmaktadır. Diyelim vadeli işlemler piyasasında işlem gören bir endeks sözleşmesi ile spot piyasadaki bir endeksin fiyatlaması arasındaki ilişkiyi verebiliriz. Endeks sözleşmesine ait bu üründe arbitraj imkanının oluşabilmesi için fiyatlama modellerinde düzensizliğin oluşması gerekmektedir. Düzensizliği ölçmenin en basit yolu ise endeks sözleşmesinin teorik fiyatının belirlenmesidir. Teorik fiyat, endeks sözleşmesinin ileri ki vadede olması gereken fiyatıdır. Eğer vadeli işlem endeks sözleşmesinin piyasa fiyatı hesaplanan teorik fiyatın üstünde ise aşırı bir fiyatlama söz konusudur. Bu durumda arbitrajcı vadeli işlem sözleşmesini satar ve spot piyasadaki endeks sözleşmesini alarak risksiz bir arbitraj işlemi gerçekleştirir. Netice itibariyle vadeye kalan gün sayısı ve faiz oranları ile hesaplanan teorik fiyatı değerinin üzerinde fiyatlanmış ise mutlaka makul değerine zaman içerisinde geri döneceğinden aradaki fark, arbitrajcıya kâr olarak kalacaktır.